Feb 19, 2014

[Blog Tur] Anna Kan Giyinmiş Kız - Kendare Blake | Söyleşi


Orijinal Adı: Anna Dressed in Blood
Türkçe Adı: Kan Giyinmiş Kız
Yazar: Kendare Blake (ABD)
Sayfa Sayısı: 350
Yayınevi: Martı Yayınları (2014)
Türü: Genç yetişkin, korku
Değerlendirmem: %75 - İyi
Ben bu kitabı okurken...: ... yepyeni, el değmemiş bir sahaf keşfettim Ankara'da morjje sayesinde.

NEDEN BU KİTAP?
Kısa ve öz: Oburluk.

KONUSU (ARKA KAPAKTAN):
Cas Lowood, ihbarlar üzerine hayaletlerin peşine düşerek onları yok eden bir hayalet avcısıdır. Yeni görevi ise, evine adım atan herkesi acımasızca öldüren hayalet Anna Korlov'u yakalamak ve ondan kurtulmaktır. Fakat Cas bu kez daha önce hiç rastlamadığı türden bir hayaletle karşı karşıyadır. Anna'nın içindeki, insanları öldürme isteğinin nedenini öğrendiğinde onun hayatına ve ölümüne dair sırlarla örülü gerçekleri de su yüzüne çıkarır.

DEĞERLENDİRMEM:
Korku filmlerinin en ucuz efektlerinden bile korkan ben bu romanı da sadece korku romanı olsa bu kadar sevmezdim herhalde. Korku öğeleri öne çıksa da araya serpiştirilmiş romantizmle hafif tatlı ve alkolü fazla bir kokteyl tadında olan bir hikaye Anna'nın hikayesi. İş yoğunluğum nedeniyle istediğim hızda okuyamadım bu romanı ama yorgunluktan göz kapaklarımın kapanma isyanına çarpışarak teslim oldum çoğu kez ve bitirdim kitabımı.

Romanın geneli betimlemeler açısından çok kuvvetli değil. Ancak, Anna'nın başta romanda ilk belirdiği kısımdaki betimlemesi olmak üzere aralarda öyle güzel betimlemeleri vardı ki kitabı evde yalnızken ve ev sessizken okumamakla ne kadar doğru bir tercih yaptığımı gösterdi bana. Hatta Anna seri katil moduna geçmiş bir hayalet olsa ve haklı veya haksız bir şekilde bir sürü insanı harcasa da bende Dexter'a duyduğum sempatiye benzer bir sempati yarattı.

Romanı anlatan karakter olan hayalet avcımız Cas nedense roman boyunca benim yakınlaşamadığım bir karakter oldu. Ne yalan söyleyeyim, roman boyu Cas'ten ziyade annesini merak ettim. Hatta annesi ve babasıyla ilgili flashbackler olsun istedim. Belki ikinci kitapta olur. Kim bilir?

Romanın kurgusunun detaylarına inmek istemiyorum. Çünkü karakterlerin daha baskın olduğu bir roman bu roman. Genç yetişkin, korku romanı okuyasınız varsa, aralarda romantik bir iki bir şey de olsun diyorsanız bu kitap tam size göre.

Gelelim işin oburoloji kısmına. Bu turda Kitap Oburları olarak bir ilk yaptık ve Kan Giyinmiş Kız'ı dilimize kazandıran Gülfem Çırak ile bir söyleşi yaptık. Merak mı ettiniz öyleyse buyrun lütfen:

KAN GİYİNMİŞ KIZ ÇEVİRMENİ GÜLFEM ÇIRAK İLE SÖYLEŞİ

Kitap Oburları: Merhaba, öncelikle söyleşi isteğimizi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim!
Gülfem Çırak: Selamlar! =) Turunuzda bana da yer ayırdığınız için asıl ben size teşekkür ederim.

Kitap Oburları: Eminim seni tanımak isteyen okurlarımız vardır. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
Gülfem Çırak: 1991 Kütahya doğumluyum. Eşit ağırlık bölümünde geçen sıkıcı ve zorlu (sırf Matematik yüzünden >.<) lise hayatından sonra özel bir üniversitede çok sevdiğim İngilizce çevirmenlik bölümünü okudum. İngilizce olan her şeyi severim. Yabancı dizi ve film tutkunuyum. Kitaplar benim hayatım. <3 p="">

Kitap Oburları: Çevirmen olmaya nasıl karar verdin?
Gülfem Çırak: Küçükken, “Sen çevirmen olsana.” Demişti birisi bana. O zamanlar tek bu meslekle hayat geçmez diye düşünüyordum. Ama ÖSS’de bölümümü burslu kazanınca gitmeye karar verdim. İngilizceyi ve kitapları da çok sevdiğim için şimdi iyi ki de bu bölümü seçmişim diyorum.

Kitap Oburları: Çevirdiğin kitaplar içinde en sevdiğin hangisi?
Gülfem Çırak: En sevdiğim Kan Giyinmiş Kız.

Kitap Oburları: Ne tarz kitaplar okumayı seversin? Korku türü bunların arasında kaçıncı sırada gelir?
Gülfem Çırak: Son zamanlarda YA kitaplara sarmış durumdayım. Distopya, paranormal romans, fantastik, korku/gerilim, tarihi romans türleri en sevdiklerim. Eskiden olsaydı korku türü ilk sırada gelir derdim ama şimdi 3 ya da 4’üncü sırada diyebilirim.

Kitap Oburları: Kan Giyinmiş Kız'ı çevirme serüvenini anlatsana. Kitabı sen mi istedin yoksa yayınevi mi verdi?
Gülfem Çırak: Anna’yı ilk olarak bir blogda görüp kapağına âşık olmuştum. Konusu da çok ilgimi çekmişti. Daha sonra yayın haklarının Martı’da olduğunu öğrendim ama çoktan çeviriye verilmiş olduğunu düşündüm. Ama bir gün editörümle konuşurken ellerinde bana uygun yeni bir kitap olduğunu söyledi. “Yoksa Anna Dressed In Blood mı?” dedim. Onayladı. Ben de çevirmeyi çok istediğimi söyleyip aldım. Telefonu kapattığımda öyle bir sevinç narası atmışım ki annemlerin yüreği kalkmış. :D

Kitap Oburları: Anna hakkında ilk izlenimin neydi? 
Gülfem Çırak: Anna’yla karşılaştığımız ilk sahnede kendisi biraz korkunçtu. Adamın midesini deşince haliyle çok vahşi biri olduğunu düşündüm. Ama sonra Karanlık Tanrıçanın altındaki masum ve sevimli kız ortaya çıktı ve ben de ona hayran oldum. Böyle doğaüstü bir arkadaşı kim istemez?

Kitap Oburları: Kan Giyinmiş Kız’ı çevirirken en zorlandığın ve en eğlendiğin sahneler hangileriydi?
Gülfem Çırak: Zorlandığım sahne pek fazla yoktu. Sadece korkunç sahneleri düzgün bir şekilde aktarmak istediğim için onların üstünde daha fazla durdum. Cas’in ukalaca ve komik yorumları beni hep güldürdü. Korkunç kısımlarda bile anlatım eğlenceli ve komik olduğu için hep eğlendim aslında. Büyü yaparak Anna’nın geçmişine gittiklerinde –spoiler olacağı için hepsini yazmıyorum- “’Öz … Nasıl …?’ adlı film” dediği yerde bile koptum.

Kitap Oburları: Çevirirken sinir olduğun ve değiştirmek istediğin, yazarın sıkça kullandığı bir kalıp var mıydı?
Gülfem Çırak: Hayır, yoktu.

Kitap Oburları: Bunu kesinlikle ben çevirmeliyim dediğin bir kitap var mı?
Gülfem Çırak: Yayımlanacak çok fazla güzel kitap var. Listelere baktığınızda hayran olmamak elde değil. Benim şimdilik kesinlikle çevirmeliyim dediğim bir kitap yok. Ama Jus Accardo’nun Denazen serisi ilgimi çekti. Hakları alınsa (alındı mı bilmiyorum) çevirmek isterdim.

Kitap Oburları: Çevirmen olmayı düşünenlere ne önerirsin? 
Gülfem Çırak: Öncelikle hangi alanda çevirmen olmak istiyorlarsa o alana yönelik eserleri okumalılar. Edebi çeviri için tabii ki de bol bol kitap okumak gerekir. Küçüklüğünden beri kitap okuyan biriyle kitap okumayı sevmeyen birinin çevirilerinde çok fark olur. İkinci olarak da dizi ve film izleyerek, ayrıca da şarkılar dinleyerek kelime dağarcığını geliştirmek gerek.

Kitap Oburları: Son olarak herkesin merak ettiği soruyu soralım. Girl of Nightmares kitabının çevirisine başladın mı?
Gülfem Çırak: Girl of Nightmares’in çevirisi bitmek üzere. Herhangi bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki aylarda basılması planlanıyor. :)

12 - 19 Şubat Tur Programı

12 Şubat sohbetedecekkimseyok.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Çekiliş
13 Şubat segesegese.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Ön Okuma
14 Şubat raflarinarasindan.blogspot.com |  Kitap Yorumu
15 Şubat kutsalyorumcu.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
16 Şubat mirielenda.blogspot.com |  Kitap Yorumu - Alıntılar
17 Şubat thcodex.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Tanıtım Videosu
18 Şubat sssuigenerisss.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
19 Şubat pinucciasbooks.blogspot.com  |  Kitap Yorumu - Söyleşi

No comments :

Post a Comment