


Yürüyen Kentler Philip Reeve'in Yürüyen Kentler isimli serisinin ilk kitabı. Kitabın arka kapağından tadımlık bir tanıtım paylaşayım sizlerle: "Uzak gelecekte, 60 Dakika Savaşları'nın sonrasında mahvolan dünyada, tekerlekler üstünde "yürüyen" Londra kenti, Kuzey Denizi'nin kurumuş yatağı boyunca, küçük kentleri kovalıyordu. Tarihçiler Loncası'nın çırağı Tom, kızına aşık olduğu baştarihçiyi suikastten korumaya çabalarken, kendini tuhaf Hester'la birlikte, acımasız bir varolma savaşının içinde buldu." (Bu arada parantez arasında belirteyim Hester benim bu seride favori karakterim. Gerçek bir direnişçi!)
Bu kitabın bir serinin ilk kitabı olduğunu hatırlamam ve devam kitabı olan İhanet Altını'nı almam ise 2011 İzmir Kitap Fuarı'nda oldu. Bu iki kitabın da yayınevi Günışığı Kitaplığı idi. Fuarda Günışığı Kitaplığı'nın görevlisinden serinin devam kitaplarının ne zaman çevrilip yayınlanacağı bilgisini alamadım. Kitap satın alma konusundaki açgözlülüğüm ve devam kitaplarının Türkçesi'nin çıkıp çıkmayacağının belirsizliği nedeniyle İhanet Altını'nı okumayı uzunca bir süre erteledim. Ancak bu sene Mart ayında okudum ve yorumladım İhanet Altını'nı. Sonrasında da facebook ve twitter üzerinden tekrar iletişime geçtim Günışığı Kitaplığı ile. Bu sayede ON8 Kitap'tan haberdar oldum.

ON8 Kitap ile yaptığım görüşme sonrasında kitapların tanıtımına yardımcı olmam konusunda anlaştık. Sonra ne oldu dersiniz? Aynı en üstte ON8 Kitap sayfasından alarak paylaştığım oldu: "Bir ağaç YIKILDI. Bir halk UYANDI." Benim hem kitap okuma azmim hem de blog yazarlığım da sanki biber gazıyla boğuldu, tazyikli suyla yıkıldı. İnternet ve 2-3 TV kanalı arasına sıkıştı tüm boş zamanlarım. ON8 Kitap yeni kitapları paylaşmıştı ve bir sorumluluğum vardı ama ülkenin gündemi her şeyin önüne geçmişti.

Bilim kurgu severler iyi bilir steampunk alt türünde diğer alt türlere kıyasla daha az roman yazılmıştır. Bu nedenle bu türü seviyor veya merak ediyorsanız ve Türkçe okumak istiyorsanız bu seriye mutlaka bir göz atmanız gerekiyor. Ne yazık ki ülkemizde distopya dışında bilim kurgunun pek çok alt türünün eserleri gerek telif problemleri gerekse okuyucu sayısının nispi azlığı nedeniyle Türkçeye çevrilmiyor. Bu yüzden ON8 Kitap'ın tamamını dilimize kazandırdığı bu serinin ayrı bir kıymeti var. Bunu da göz ardı etmeyin lütfen.
Sabrımızın, sınırlarımızın zorlandığı, demokratik bir hukuk devletinde yaşayıp yaşamadığımızın hepimize her gün sorgulatıldığı bir dönemdeyiz arkadaşlar. Zor zamanlar, adaleti umutla beklediğimiz zamanlar...
Can Yücel'den bir alıntıyla bitiriyorum yazımı:
"Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin?
Aşk dersin,
Sen dersin,
Ben dersin.
Sen, ben biter, biz dersin.
Gün gelir, git dersin.
Peki, dur kelimesinden haberdar değil misin?
Dur demeyi bilmez misin?
Git demek kolay olur; dur diyebilecek kadar yürekli misin?"
Yayın evi ile ilgili güzel görüşlerinizi paylaşıyorum Pınar hanım, her zamanki gibi güzel bir inceleme kaleme almışsınız.
ReplyDelete