Bahar Okuma Şenliği 2014 | Pinuccia'nın Okuma Listesi

Geçen şenlik sırasında pek çok katılımcı benim listemi merakla beklediğini yazmıştı. Kitaplarımı o zaman da yavaş yavaş seçmiştim ama şenliği tamamlayamamıştım. Hatta arada okuduğum kitapları değiştirmek durumunda kalmıştım. Öyle olunca bu şenlikte kitaplarımı belirlerken birazcık stres oldum. Bolca düşündüm. Dikkatli seçmeye gayret ettim. Bu sefer kesin kararım ise listemi değiştirmemek. Çünkü listemdeki her kitabı okumayı çok istiyorum.

İşte benim bu şenlikte okumaya gayret edeceğim kitaplarım:

1. Kategori (10 puan): Tavsiyelerine güvendiği birinin önerdiği bir kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa)
Hem çok kolay, hem çok zor bir kategori. Kitap dostlarımın önerdiği için benim aldığım o kadar çok kitap var ki hangisini seçeceğimi şaşırmıştım, ta ki o dostlardan biri bu kitabı okuduktan sonra hayatımdan izler yakalayacağım konusuna değinene kadar. Alman yazar Erich Maria Remarque'tan Ölesiye Yaşamak aslında benim kütüphaneme 1998'de girmiş bir kitap. O dönemde büyük ihtimalle okumuşumdur bu kitabı ama en küçük bir şey hatırlamıyorum. Arka kapağını okuyunca da hiçbir şey tanıdık gelmedi. O yüzden havaların ısındığı, dışarıda, açık havada, parkta, bahçede kitap okuyabileceğimiz günlerde Isabel ve benim aramda ne tip benzerlikler yakalayacağımı çok merak ediyorum.

2. Kategori (15 puan): Bir şiir kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).
Beni tanıyanlar iyi bilir, ben şiir okuma özürlü bir insanım. Birisi güzel şiir okuyorsa dinlemeyi severim ama kendi kendime şiir okuma konusunda çok başarısızım. Belki de bu nedenle bu önemli türü şenlik kategorisi yapmak ancak üçüncü şenlikte aklıma geldi. Bu kategori için seçtiğim Ahmed Arif'ten Hasretinden Prangalar Eskittim. Her ne kadar görselde Metis Yayınları'nın 40. Yıl Özel Basım görseli yer alsa da benim okuyacağım versiyon o zamanki arkadaşımın (şimdiki eşimin) 1997 Mayıs'ında bana hediye ettiği, Cem Yayınevi'nden çıkmış versiyon. (O zamandan beri okumadığımı sanmayın. Okumuştum ama üzerinden 17 sene geçmiş).

3. Kategori (15 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Benim için yine çok zor bir kategoriydi ki bu kategori. Elimde o kadar çok okunmamış ödüllü kitap var ki. Bu nedenle bu kitapları yan yana koyup en uzun süredir okunmayı bekleyeni seçtim: Amerikalı bilim kurgu ve fanstastik kurgu yazarı Paolo Bacigalupi'den Kurma Kız. Bu kitabı 2011 İzmir Kitap Fuarı'ndan almıştım. Kitap kapağından da görüleceği gibi yayınlandığı yıl ne kadar ödül varsa toplamış bir kitap. "2010 yılında hem Hugo hem Nebula hem de Locus En İyi Roman Ödülü kazanmış bu kitabı sen üç yıldır neden okumadın ki?" diye soracak olanlara ise verecek yanıtım yok. Kısmet bu bahara...

4. Kategori (15 puan): Bir öykü kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).
Öykü benim hep gereken önemi veremediğim bir edebi tür oldu sanırım. Bu nedenle sizlerin önerisiyle bu türün şenliğimizde kendine yer açmasından çok memnunum. Sahaflardan toparladığım epeyce bir öykü kitabım var aslında elimde. Özellikle Varlık Yayınları'ndan çıkan güzel, değişik öykü kitapları var. Benim seçtiğim ise en sevdiğim yazarlardan biri olan Fakir Baykurt'tan Can Parası. Özellikle de Türk yazar olsun istedim. Birazdan göreceksiniz listemde Ahmed Arif ve Fakir Baykurt dışında Türk yazar yok bu sefer.

5. Kategori (20 puan): Adında bir çiçek adı olan veya "çiçek" sözcüğü geçen bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Çiçeksiz ilkbahar olmaz değil mi? Kategoriyi yarattığımda çoğu kişinin çiçek olarak gülü seçeceğini düşündüm. Gidişatta bunu doğruluyor. Kendimin hangi kitabı okuyacağı ise çiçek diyince aklıma ilk gelen kitap olması nedeniyle hızlıca belli oldu. 2013 Ankara Kitap Fuarı'nın sahaflar kısmında bulduğum hazinelerden biriydi bu kitap: Fransız yazar Alexandre Dumas'tan Siyah Lale. Adı güzel, yazarı güzel, kapağı ise bambaşka güzel.

6. Kategori (20 puan): Şimdiye kadar hiç bir kitabını okumadığı bir kadın yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Bu kategori için ilk düşündüğüm yazar Ayn Rand oldu aslında ama bahar aylarında benim okuma hızım genelde düştüğünden, benim en kıymetli yayınevim Altın Kitaplar'ın merak ettiğim için hediye ettiği bu kitabı şenliğin ilk günü olan 15 Mart günü okumaya başladığımdan ve Tie Ning şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığım bir kadın yazar olduğundan bu kategori için Çinli yazar Tie Ning'den Yıkanan Kadınlar isimli kitabı okumaya karar verdim.

7. Kategori (20 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Sanırım en çok bu kategori için ne okuyacağımı düşündüm. Yitik Ülke Yayınları'ndan sevgili Kadir Aydemir'in önerisiyle de Nilgün Şimşek'ten Siyah Sardunyalar'ı okumaya niyetlendim. Sonrasında Kitap Oburları olarak Altın Kitaplar Yayınevi'nin desteğiyle Nisan ayında Teri Terry'nin 2055: Büyük Hesaplaşma isimli romanının blog turunu yapacağımız belli oldu. Teri Terry ilk kitabını 2012'de yayınlamış bir yazar olduğundan şenlik kitabım da buna dönüşmüş oldu. Siyah Sardunyalar da aklımda ama, mutlaka okuyacağım.

8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere (En az 200 sayfa).
Bu kategori için ne okuyacağım ve ne izleyeceğim konusunda hiç düşünmedim. Kolaya kaçtım. Okuduklarını, izlediklerini sorgulamadan, seveceğimden emin olarak okuyup izleyebileceğim bir arkadaşıma danıştım. Herkes bu kadar şanslı mı bilmiyorum. İnsanın kitap, dizi, film tercihlerinin örtüştüğü en az bir arkadaşı olmalı hayatında. Eğer sizin de hayatınızda böyle bir insan varsa inanın çok şanslısınız. Bu kategori için okuyacağım kitap Fransız Edmond Rostand'ın Cyrano de Bergerac isimli oyunu. Ardından da başrolünde Gérard Depardieu'nun oynadığı 1990 yapımı filmi izleyeceğim. Bu film 1991'de En İyi Kostüm Oscar'ını da almış hem.

9. Kategori (20 puan): Kütüphanesinde en uzun süredir okunmayı bekleyen o kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa).
Resimde gördüğünüz kitabı alalı kaç sene olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yok. Düşünün yani, o kadar uzun zamandır okunmayı bekliyor. Bu kategori için okuyacağım kitap İspanyol yazar Bernardo Atxaga'dan ismi enteresan bir kitap: Obabakoak. Kitabın yazarını bilmiyorum, konusunu bilmiyorum. Zamanında da sadece adı ilgimi çektiği için almıştım (Evet sadece adına veya kapağına bakıp kitap aldığım zamanlar oluyor benim). Bakalım nasıl çıkacak?

10. Kategori (25 puan): Kendisi doğmadan en az 100 yıl önce yazılmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Benim gibi hem sahafları hem de klasikleri sever bir insan için çok kolay bir kategori. Evde şöyle bir bakınınca kategoriye uyan üç beş kitap hemen takıldı gözüme. Birkaç yıl önceki İspanya seyahatimiz sırasında Don Kişot'u okumadığımı duyan arkadaşlarım çok şaşırmıştı. Hazır evde okunmayı beklerken İspanyol yazar Miguel de Cervantes'in 1605'te yayınlanan bu kitabını bu kategori için okuyayım dedim.

11. Kategori (25 puan): Rus edebiyatından bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Rus Edebiyatı o kadar zengin ki ve ben eskiden beri çok severim bu ülkenin edebiyatından okumayı. Bu kategori için Yazar Ayları etkinliğiyle de örtüştürmek için ya Aleksandr Solzhenitsyn okuyacaktım ya da Lev Tolstoy'dan. Tercihim Aleksandr Solzhenitsyn'den yana oldu ve Rus edebiyatı konusunda önerilerine güvendiğim bir arkadaşımın önerdiği Kanser Koğuşu'nu okumaya karar verdim. Yazar Ayları'na uydurmak için Mart ayı içerisinde okumayı yetiştiremeyeceğim herhalde ama elimden geleni yapacağım.

12. Kategori (45 puan): Aynı yazardan en az 1.200 sayfa kitap okuyanlara.
Geçen sene isimlerine, kapaklarına ve bloglarda yapılan yorumlara bayılarak aldığım bir set vardı: Kerstin Gier'in Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer serisi. Serideki kitapların her birinin adı da kapağı da birbirinden güzel: Yakut Kırmızı, Safir Mavi, Zümrüt Yeşil. Gönül yaylarımızın gevşeyeceği bahar ayları için bence çok uygun bir seri. Umarım ben de diğer pek çok blogger gibi bu seriyi çok severim.

Sevgili Pınar Şentürk sayesinde bir aydınlanma yaşadım az önce. Kitaplar gözüme yeterince kalın göründüğü için olacak, sayfa sayılarını kontrol etmeyi unutmuşum. Ne yazık ki bu serinin tamamı 1200 sayfaya yetmiyor. Bu nedenle bu kategoride yine tüm kitaplarıyla elimde okunmayı bekleyen başka bir seriyi okuyacağım: Ted Dekker'in Çember serisi.

Oldukça uzun bir yazı oldu ama neyi, neden okumayı tercih ettiğimi anlatmayı seviyorum. Umarım siz de okumayı seversiniz...