Orijinal Adı: Frankenstein
Türkçe Adı: Frankenstein
Yazar: Mary Shelley
Çevirmen: Orhan Yılmaz
Sayfa Sayısı: 232
Değerlendirmem: 4/5
Ben bu kitabı okurken...: Ayrancı'da saçını kestirmek için berbere giden kocamı bir saatten fazla bir cafede bekledim durdum.
NEDEN BU KİTAP?
"Bilim kurgu ve fantastik kurgu çok okurum" diye ortalarda gezinip bu türün klasiklerini okumuyorsanız, türün hakkını vermemiş oluyorsunuz da ondan.
KONUSU:
Ben bu kitabı okuyup bitirene kadar bu romanın kitap kapağında da resmi görülen Frankenstein isimli canavar hakkında olduğunu sanıyordum. Hatta günlük hayatta da "Kendi Frankenstein'ını yarattı" vb cümleler kullanmışlığım var. Oysa ki Frankenstein canavarın değil, bu canavarı yaratan manyak doktorun adı. Yaratığın bir adı yok ve kitap onun hayata uyum sağlayabilmek için verdiği mücadeleden ve Doktor Frankenstein'ın bu süreç boyunca yaşadığı git gellerden ve kararsızlıklardan oluşuyor.
DEĞERLENDİRMEM:
Bu roman ilk kez 1818'de yayınlanmış, yani neredeyse 200 yıllık. Aranızda "Frankenstein" adlı bir roman olduğunu bilmeyen var mı? Yok denecek kadar az olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla tartışmaya hiç gerek yok, bu roman bir klasik. Kitabın türü "gotik, korku" diye tanımlanıyor çoğu kez, ilk gerçek bilim kurgu romanı olduğunu söyleyen de çok. Zaten Mary Shelley de eşi Percy Shelley, şair Lord Byron ve yazar John Pollidori ile hızlı korku romanı yazma konusunda girdiği bir iddia sonucunda 3 haftalık bir süre içinde romanın taslağını tamamlamıştır. Kim ne derse desin, yazar bir korku romanı yazmaya çalışmıştır. Bana göre ise bu roman korku öğeleri de içeren bir dramdır.
Kitabın dili biraz ağır. Standart korku romanlarından alışık olduğumuz türde hızlı hızlı sayfa çevirtmiyor okuyucuya. Bunda hem romanın 19. yüzyılda yazılmış olmasının hem de romanın ne Doktor Frankenstein ne de canavarın kendisi tarafından anlatılmamasının etkisi var.
Mary Shelley bir klasik olacağını aklına bile getirmeden kalem aldığı bu roman yayınlandığında sadece 21 yaşındaymış. Romanın konusu da pek çok kitleden tepki çekebilecek bir konu: Özetle Victor Frankenstein cansız bir bedene can veriyor. Zaten bu nedenle kitap dönem dönem çeşitli ülkelerde yasaklanmış. İthaki Yayınları'ndan çıkan benim okuduğum versiyonda Mary Shelley'nin romanın kahramanının yaradanlığa kalkışmasına ilişkin çok hoş bir önsözü var. Kitabı okuyacaksanız önsözü atlamamanızı öneririm.
Sep 16, 2012
Subscribe to:
Post Comments
(
Atom
)
Is Frankenstein a Faustian Tragedy?
ReplyDeleteTezimin konusuydu..Hakkında o kadar çok yabancı makale okudum ki..Konusunu gerçekten çok sevmiştim.
O başkaldırış, Tanrıya olan meydan okuma, yaratıcılık sıfatını edinmeye çalışması ve sonuçları oldukça etkileyici bir kitaptı. Bende yeri ayrıdır.
Kitap yorumum bir sürü anıyı canlandırmış sanki. Ne güzel :)
DeleteBen çok severim o canavarı. Filmlere de konu olmuş, bilirsiniz. Kitabı bir arkadaşımdan alıp okumuştum, çok da beğenmiştim :)
ReplyDeleteFilmini izlemedim henüz.
Deletefilmlerde hep yanlış anlatılır. frankenstein aslında korkudan çok bir dramdır ve çok da güzel bir eserdir. bu dönemde bile pek çok yazara ilham olmaya devam ediyor..
ReplyDeleteKesinlikle katılıyorum. Ben de bir dram okuduğumu düşünüyorum, bilim kurgu değil.
DeleteBilimkurgu seviyorum deyip, Frankenstein okumamak eksiklik gerçekten. Bilimkurguya yeni merak sardığım zamanlarda okumuş, çok sevmiştim kitabı ve ben de okuyana kadar Frankenstein'ın doktor değil, canavar olduğunu sanıyordum =)
ReplyDeleteVallahi sen bu alanda bütün zorunlu dersleri tamamlamış, seçmelilere geçmiş bir insansın benim gözümde. Benim daha okuyacak bir sürü bilim kurgu klasiğim var.
Deletebu kıtabı gercekten cok okumak ısterım
ReplyDeleteKitabını da filmini de çok sevmiştim.Ayrıca karakter olarak da bana korku değil sevgi vermiştir...
ReplyDelete