Apr 12, 2012

Ambrosia Laneti

Orijinal Adı: Ambrosia Laneti
Yazar: Mustafa Resul Yalçınkaya
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 409
Değerlendirmem: 4/5

NEDEN BU KİTAP?
ODTÜ İşletme Mezunları'nın (evet ben de ODTÜ İşletme mezunuyum bu arada) mail grubunda bir mezunumuzun önerdiği bir kitaptı. Aslında yazar tavsiye eden mezunumuzun bir arkadaşıymış. Ben de tavsiye mailini tam da Türk yazarlara daha fazla zaman ayırmaya karar verdiğim bir dönemde okumuştum. Türünün de bilim kurgu olduğunu öğrenince daha da bir ilgimi çekti kitap ve hemen aldım. Kitap kapağının da satın alma kararımda oldukça etkili olduğunu da ayrıca belirtmek isterim. Kapakta kullanılan renkler ve de kelebekler ile kızın elbisesi, duruşu çok şık olmuş bence. "Ambrosia" sözcüğü de başlı başına ilgimi çekti.


KONUSU:
2018 yılında yaşanan ölümcül doğal afetler sonrasında dünyanın kontrolünü ele geçirmek isteyen güçler tüm sınırların ortadan kaldırılarak bütün devletlerin tek bir yapıda örgütlenecekleri bir düzen kurmak istemişlerdir. Ülke temsilcilerinin yaptığı uzun toplantılar sonrasında "Universum" adında yeni bir devlet kurulmuştur. Ancak dünyadaki tüm devletler Universum'a dahil olmak istememiş ve kalanlar da "Terra" adlı bir oluşum altında birleşmişlerdir.

2028 yılına gelindiğinde dünyayı TBID adında bir hastalık kasıp kavurmaktadır. Aşırı teknoloji kullanımından kaynaklanan bu hastalık hemen herkeste görülmekte ve hastalığa yakalananlar kısa sürede ölmektedir. Universum bünyesinde oluşturulan Bilim Kent'te çalışmaya hak kazanan Türk bilim adımı Can Umar ise bu hastalığa çare bulmak için bir araya gelen ekibin lideridir.

Özet olarak, Ambrosia Laneti, Can Umar merkezinde 2028 ve sonrasında teknolojinin ve tıbbın sınırlarının zorlandığı sadece iki devletten oluşan bir dünyada yaşananların anlatıldığı bir bilim kurgu romanı...

YORUMUM:
Ambrosia Laneti seveceğimi düşünerek aldığım bir kitaptı ve beni kesinlikle hayal kırıklığına da uğratmadı. Yazarın ilk romanı olduğu düşünüldüğünde kurgusunun da iyi olduğunu düşünüyorum. Sadece Can Umar dışındaki diğer karakterler, özellikle de Can'ın psişik güçlere sahip eşi Dorothe'nin çok arka planda kaldığını düşünüyorum. Kitabın başlarında Can ve Dorothe'nin hikayesinin romanın merkezinde kalacağını düşünmeme rağmen Dorothe'den hak edildiği kadar bahsedilmemişti. Dorothe'nin anlatımı ne kadar zayıfsa, Can'ın anlatımı da o kadar kuvvetliydi. Bir ara romana o kadar konsantre olmuştum ki, neredeyse Can'ın hırsıyla düşünür hale geldim.

Kitabın sonu beklediğimden çok daha iyi çıktı. Bilim kurgu türünü sevenler Türkiye'de bu türde yazan pek yazar olmadığını iyi bilirler. M.R. Yalçınkaya bu tür de ümit vaat eden bir yazar. İkinci romanı çıktığında konusuna bakmadan alırım diyebileceğim türden.

En büyük eleştirilerimden ve aynı zamanda övgülerimden biri de kapak tasarımına. Kapak kitabı hemen almamdaki en büyük etkenlerden biriydi. Ancak, konuyla kapağı tam olarak ilişkilendiremedim. (Bu ara bu sorunu sık sık yaşamaya başladım. Ben de bir tuhaflık var belki de).

Sözün özü, bilim kurgu okumayı seviyorsanız Ambrosia Laneti'ne kesinlikle bir şans tanımanız gerekiyor.

1 comment :

  1. Ben gelecekte olacakları bu kadar gerçekçi anlatan bir başka kitap okumadım..zaten Türkiye'de bilimkurgu yazan yazar da yok ya..sadece bilimkurgu demek bu kitaba haksızlık olur aslında;sosyolojik ve felsefi konularla da ilgilenenlerin dikkatini çekecektir eminim..tebrik ediyorum ve herkese tavsiye ediyorum..elimden bırakasım gelmedi hiç..

    ReplyDelete