Jul 20, 2013

Nil'de Ölüm | Agatha Christie

Orijinal Adı: Death on the Nile
Türkçe Adı: Nil'de Ölüm
Yazar: Agatha Christie (İngiltere)
Sayfa Sayısı: 192
Yayınevi: Altın Kitaplar Yayınevi
Değerlendirmem: %71 - Çok iyi
Ben bu kitabı okurken...: ... istediğim okuma hızına çıkamadım bir türlü.

NEDEN BU KİTAP?
Yazar Ayları'nda bu ay Agatha Christie kitapları okuduğumuzu duymayan kaldı mı? Benim yazarın onlarca kitabı arasında bu kitabı seçmemin nedeni ise Sevgili Audrey'in tavsiyesi.

KONUSU (ARKA KAPAK):
Linnet Ridgeway, güzel ve zengin bir kadındır. Hayatının en büyük hatasını yaparak arkadaşının nişanlısını elinden alır. Balayları için gittikleri Mısır da, bütün yaşamının değişmesine neden olacak olayların başlayacağı yerdir.

DEĞERLENDİRMEM:
Yazar Ayları etkinliği olmasa kendiliğimden alıp okumazdım Agatha Christie. Bu üçüncü denemem oldu ama pek çok kişinin severek okuduğu polisiyenin kraliçesi kabul edilen bu edebiyat ustasıyla yıldızımı barıştıramıyorum. Gerçi şimdiye kadar okuduklarım arasında en iyisi bu romandı herhalde ama kurgudaki heyecan öğesinin eksikliğinden mi yoksa benim "katil kim" sorusuna kafa yormaya üşenmemden mi bilemiyorum, olmuyor bir türlü. Notlandırma metodolojime göre bu kitap "çok iyi" kategorisine girse de düz notlasam 5 üzerinden 2,5'tan 3 verirdim en fazla.

İtalya'daki yüksek lisansım sırasında "katil kim" adındaki oyunu oynamaya bayılırdı İtalyanlar. Biz de böyle bir oyun var mı bilmiyorum, kurallardan da tam emin değilim. Oyuncu sayısında küçük kağıtlar kırpardık. Birine polis, birine, katil, diğer tüm kağıtlara da kurban yazardık. Kağıtları bir torbaya atıp karıştırırdık. Herkes bir kağıt seçer ve rolünü öğrenirdi. Sonrasında tam bir sessizlik ortamında herkes birbirinin yüzüne bakar. Katil göz kırparak kurbanları öldürür. Kurbansanız ve öldürüldüyseniz öldüğünüzü söyleyip oyun dışında kalırdınız. Polis katili yakalayınca veya katil polisi öldürünce oyun biterdi. Ülkeye uyum sağlama gayretlerim kapsamında defalarca oynamak zorunda kaldığım, her defasında çok sıkıldığım ve bir kez dışında hiç kazanamadığım bir oyundur. Acaba bu oyunun bende yarattığı travma nedeniyle mi yakınlaşamıyorum bir türlü Agatha Christie'ye?

8 comments :

  1. Biz de oynuyoruz katil kim oyununu :)

    Şey, Agatha'nın kitapları böyle. Heyecanlı değil. Durağan. Sakin sakin işleniyor olaylar, gerilim yok. Ben hiçbir kitabında soluksuz kaldığımı hatırlamıyorum. Sanırım onu sevmek için, onun bu sakin havasını da sevebilmek gerekiyor.

    ReplyDelete
  2. Ben de sakin ve durağan bir karaktere sahibim oysa ki ama olmadı mı olmuyor işte.

    ReplyDelete
  3. insan kendinde olmayan şeyi istiyor olabilir. Sakin insan gerilim ister.

    ReplyDelete
  4. Yazarı çok sevmeme rağmen şu an okuduğum romanı beni de açmadı, gitmiyor. Bu kadar çok kitap olunca normaldir ama belki seveceğinize denk gelmemişsinizdir.

    ReplyDelete
  5. Polisyeyi o kadar sevmeme rağmen henüz Agatha kitaplarını hiç okumadım.Kendime çok kızıyorum bu yüzden.Ancak bütün Agatha kitaplarını sıraya dizeceğim.Hepsini okuyacağım:)Okuyma şenliğinden sonra bütün kitaplarını alma kararı aldım:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Gerçekten çok şaşırdım şu an. Sen karar verdin mi okursun ama sorun yok :)

      Delete
  6. Şu ana kadar okunmayacak denli sıkıcı bir kitabını okumuşumdur o da Frankfurt Yolcusu. Bunun dışında kitaplar durağan ilerlese de sanırım ben yazardaki dehaya her defasında hayran kalıyorum. On küçük zenciyi okumadıysanız ona da bir şans vermenizi öneririm :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Tamam, yeterince zaman geçsin, On Küçük Zenci'yi deneyeceğim :)

      Delete