Misafir Yayını: Başak'tan "Elebaşılar Hergeleler" Yorumu

Blogu olan olmayan herkese açık bir etkinlik olan Yazar Ayları'nda Mario Vargas Llosa kitaplarını okuduğumuz Mart ayında ikinci misafir yayın Başak'tan geliyor:

ELEBAŞILAR HERGELELER / MARIO VARGAS LLOSA

Kitabın Adı: Elebaşılar-Hergeleler
Yazar: Mario Vargas Llosa
Çevirmen: İnci Kut
Türü: Öykü
Sayfa sayısı: 161
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları

Neden bu kitabı okudum? 

Yazar hakkında en ufak bir bilgim yoktu…Etkinliğe katılmaya karar verdikten sonra  küçük bir araştırma yaptım.  Yazarımızın direniş, isyan ve yenilgi konularında başarılı betimlemeler yapması nedeni ile 2010 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğünü öğrendim. Gittiğim kitabevinde bu yazara ilişkin 4 kitap vardı. Aklımda Kelt Rüyası’nı okumak vardı, (ama kitabevinde bulamadım :), gözüme Yeşil Ev takıldı, ama elimi uzattığım kitap nedense Elebaşılar-Hergeleler oldu :)

Kitap hakkında: 

Elebaşılar ve Hergeleler iki ayrı kitap aslında. Ana tema, gençliğin durumu ve şiddet olarak özetlenebilir. Elebaşılar 6 öyküden oluşuyor ve ödül almış bir kitap… Öğrendiğim kadarı ile yazarımızın ünlü romanlarının kaynağını bu kitabındaki konular ve karakterler oluşturuyormuş…

Hergeleler ise 1 bölümden oluşuyor. Yazarımızın bu iki kitabını birlikte yayımlamaya karar vermesi ile Elebaşılar-Hergeleler olarak raflarda yerini alıyor… 

Değerlendirmem: 

Bu kitabı çok beğendiğimi söyleyemem. Kalın bir kitap olmadığı halde bitirmek zor geldi. “İlk oturuşta, bir solukta okur bitiririm, sonra yazarın bir başka kitabını daha okurum” diye düşünmüştüm…Düşündüğüm gibi olmadı. Bir taraftan sıkıldım, bir taraftan da içimdeki sorumluluk bilincinin de etkisi ile biraz da merakımdan nasıl sonlandığını görmek için okumaya devam ettim. Yazarın anlatım tekniğini, kitabın dilini sevemedim. Bir şeyler eksikti, hatta geriye dönüp yeniden okuduğum yerler oldu… Kendimi bir türlü kitaba yakın hissedemedim, okudukça kitaptan uzaklaştım nedense…Gerçi yazarımız Hergeleler adlı öyküsünü anlatım tekniği bakımından başyapıt olarak nitelendiriyor…

Sonuç olarak bu güzel etkinliğe -blog sahibi olmadığım halde- katıldığım için mutluyum…Pınar’cım çok teşekkürler!...Bu güzel etkinlikle, Mario Vargas Llosa’yı tanıma ve diğer katılımcıların okudukları kitaplara ilişkin değerlendirmelerini öğrenme fırsatım oldu.  Bir yazarı bir kitapla tanımak ve değerlendirmek doğru olmaz…İlerleyen zamanda Kelt Rüyası’nı da okumak istiyorum.