Jan 17, 2013

Misafir Yayını: Sinem'den "Şevk Sarayı" Yorumu

Yazar Ayları etkinliğimiz ilk defa blogu olmayan bir kitapsever olan Sinem'in de etkinliğimize katılarak, bu ayın yazarı olan Necib Mahfuz'un Şevk Sarayı'nı okuması ve yorumunu yayınlamam üzere bana göndermesiyle yeni bir boyut kazandı. 

Sevgili Sinem, 
Blogu olmayanların da rahatlıkla etkinliğimize katılabileceğini gösterdiğin için çok teşekkürler...

Şimdi de sizleri Sinem'in kitap yorumuyla baş başa bırakıyorum:

ŞEVK SARAYI / NECİB MAHFUZ
Herkese merhaba,

Öncelikle bu güzel etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür etmek istiyorum sevgili Pınar Hanıma.

Kasım ayında Kahire Üçlemesinin birinci kitabı olan Saray Gezisi’ni okumuştum. İkinci kitabı (Şevk Sarayı) okumak da Ocak ayı etkinliğine kısmetmiş.

Gelelim kitaplarımıza… Necib Mahfuz'u Saray Gezisi’yle tanıdım ve çok beğendim, dili öylesine sade ve akıcı ki! Tabi çevirmenin de hakkını yememek lazım, iki kitapta da çok başarılıydı. Yalnız ikinci kitapta yer yer yazım hatalarıyla karşılaştım.

Saray Gezisi, Şevk Sarayı ve Şeker Sokağı Kahire’deki sokak adları esasında. Saray Gezisi’nde Ahmet Abdülcevat Bey ve ailesi, Şevk Sarayı’nda Ahmet Abdülcevat Bey’in ilk eşi, Şeker Sokağı’nda ise kızları oturmakta.

Ahmet Abdülcevat Bey ve ailesini konu alan üçlemenin birinci kitabında olaylar Birinci Dünya Savaşı'nda, İngilizlerin Mısır’ı işgali sırasında geçiyor. O dönemin siyasi ortamını, sosyal yaşamını, aile yaşamını, değerlerini çok güzel ve objektif olarak yansıtmış bizlere yazar. Örneğin bir kadın hangi koşullar altında namuslu sayılır hangi koşullar altında faydalanılmaya elverişlidir öğreniyoruz. (Aslında yazarın o dönemde gözlemlediği bazı durumları günümüzde de görmek mümkün maalesef!:( Yazarın, ailesine karşı son derece sert ve diktatör bir tutum sergileyen ancak arkadaşlarına karşı nazik, esprili, sevgi dolu bir yaklaşımı olan Ahmet Abdülcevat Bey'in yaşam tarzını, ailesinde görmek istemediği ancak kendisine mubah saydığı davranışlarını eleştirdiğini de görüyoruz. Ayrıca karakterler o kadar geniş bir yelpazeden seçilmiş ki hayran kaldım. Türk kökeniyle gurur duyan ve biraz daha modern bir görüşe sahip olan Muhammed Afit Bey, şehvet düşkünü Yasin, hayat kadınları Celile, Zübeyde ve Zennube, muska yazan ve çevrenin yardımlarıyla geçinen Şeyh Mutavalli, kocasına sonsuz saygı ve bağlılık duyan Emine, katı bir disiplin içinde yetişmiş olan Hatice, Fehmi, Ayşe ve Kemal… Bütün karakterler de o kadar güzel serpiştirilmiş ki romana, şu da olmamış ya da ne gerek vardı şimdi buna demedim. Sanki o dönemin Kahire’sinde yaşadım, o sokaklarda yürüdüm, havasını soludum!

Birinci kitap gibi Şevk Sarayı’nı da çok severek okudum. Aradan 5 yıl geçmiştir ve çocuklar büyümüş, aileye torunlar katılmıştır. Bu kitapta ağırlıklı olarak Yasin ve Kemal'in hayatı anlatılmış. Hatta Kemal'in âşık olmasıyla, kendisini, dünyayı, inancını, dini sorgulaması çok etkileyiciydi. Bir insanın böyle içten, böyle etkileyici, böyle derin yazabilmesi için ya gerçekten büyük bir aşk acısı çekmiş olması lazım ya da muhteşem bir hayal gücü ve edebi bir dile sahip olması lazım diye düşündüm! Yazar, Kemal’in hayatı sorgulamasında Darwin'e bile değinmiş ki bana oldukça cesur geldi.

Daha söyleyecek çok şey var aslında ama heyecandan fazla detaya girip tadınızı kaçırmak istemem, mutlaka okuyun:) Ben Şeker Sokağı’na başladım bile:) Üç bölüm okudum, bu sefer aradan 8 sene geçmiş, torunlar büyümüş, şimdilik bildiklerim bunlar:)

Herkese keyifli okumalar :)

Sevgiler…

9 comments :

  1. Ne hoş olmuş ben de bugün bir arkadaşımı ikna etmeye çalışıyordum bize katılsın diye. Ben kendi bloğumda yayınlarım demiştim ona ama senin yayınlaman daha mantıklı olmuş:))

    ReplyDelete
  2. Benim de okumak istediğim bir seri, yorumu için Sinem'e yayınladığın için sana teşekkürler:D

    ReplyDelete
  3. Yazar aylarının sadece bloglar arasında kalmaması ne hoş.

    ReplyDelete
  4. Asıl ben teşekkür ederim bana böyle bir imkan verdiğin için!:) asabi bakirenin blogundan öğrenmiştim bu etkinliği, yazının altına yorum bırakıveririm diyordum, misafir yayını imkanı ayrı güzel oldu benim için:)Görüşlerimi sizinle paylaşacağım için başka bir heyecan ve de zevkle okudum kitabımı:)
    @asabi bakire= üçleme hakkında senin yorumunu da sabırsızlıkla bekliyorum:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sinemcim, asabi bakirenin de aşağıda dediği gibi seni tüm etkinliklerimizde görmekten mutluluk duyarız. Blogu olmadan etkinliğe katıldığın için ben senin reklamını daha çoook yapacağım bu arada :)

      Delete
    2. :) Beni utandırıyorsunuz kuzuum:)) Şaka bir yana birilerine örnek olabildiysem ne mutlu bana:)

      Delete
  5. Biraz zaman alır, ama okumayı planlıyorum Sinem:) Bütün etkinliklerimize katılırsan çok sevinirim:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. önümüzdeki ay katılamayacağım gibi gözüküyor, ben tüm kitaplarımı internetten alıyorum, kitapçıya yada sahafa gitmeye pek fırsatım olmuyor:( internette de Asimov'un vakıf serisi var hep. Ben hiç bilim kurgu okumadım, vakıf serisinden başlamak ağır gelir diye düşündüm. Settie'nin tavsiyeleri doğrultusunda Karadul Bulmacaları, olmadı Asi Gezegen Tyrran, olmadı Uğursuz Gezegen Galactica'yı okurum demiştim ama internetten bulamıyorum malesef:( daha doğrusu ilknokta, hemenkitap, kitapyurdu, pttkitap, D&R, okuoku,kitapsihirbazı sitelerine baktım yok:(
      ama elimden geldiğince katılacağım etkinliklere kısmetse:)))

      Delete
    2. Sinemcim, rica etsem bana bir mail atar mısın? Bir fikrim var!

      Delete