Orijinal Adı: 羊をめぐる冒険
Türkçe Adı: Yaban Koyununun İzinde
Yazar: Haruki Murakami
Çevirmen: Nihal Önol
Sayfa Sayısı: 353
Değerlendirmem: 3/5
Ben bu kitabı okurken...: ... okuduklarıma tam anlamıyla müdahil olamadım bir türlü.
NEDEN BU KİTAP?
Neden olacak? Yazar Ayları etkinliğimiz nedeniyle tabii ki...
KONUSU:
Romanın isimsiz kahramanı günün birinde müşterisinin işinde manzara arka planının önünde otlayan koyunların olduğu bir fotoğraf kullanır. Ardından da bütün hayatı değişir. Gündelik hayatını arkasında bırakıp, gizemli bir yolculuğa çıkmak zorunda bırakılır. Çünkü bilmeden kullandığı o fotoğrafta sırtında yıldız işareti bulunan daha önce hiç bir yerde görülmemiş bir koyun vardır.
DEĞERLENDİRMEM:
İlk Murakami kitabımdı bu kitap ve heves ettiğim kadar beğenemedim bu romanı. Yine de halen yazarın diğer kitaplarını merak ediyorum. Hatta Sahilde Kafka ile devam edeceğim sanırım 2013 yılında Murakami macerama.
Gelelim neden bu romanla tam kaynaşamadığımıza... Öncelikle galiba beklentim haddinden fazla yüksekti herhalde bu roman için. 2013 Nisan'ında yapmayı planladığımız Japonya turu öncesi kendimden gazlıydım birazcık. Her şeyin bir koyun uğruna olması fikrini ve büyülü Japonya tasvirlerini (özellikle de Junataki-cho'ya olan tren yolculuğunu) çok hoş bulmama karşın yaban koyununun izine anlatıcıyla aynı tempoda düşemedim bir türlü. Hızımı düşürenin ne olduğunu bulacağım derken de roman bitiverdi. Sonunu da pek etkileyici bulamadım. O yüzden yaban koyununun yıldızıyla benim yıldızım da tam olarak barışamadı. Goodreads'de okuduğum yorumlar da gösteriyor ki II. Dünya Savaşı sonrası Japon tarihini az biraz bilsem Murakami'nin metaforlarını daha iyi anlayabilirmişim ama olan oldu artık. Sözün özü, kitabın geneline ilişkin görüşüm olumlu. 2012 Nobel Edebiyat Ödülü adaylarından Murakami'nin okunması gerektiğini düşünüyorum.
Murakami demişken, Onur'un Seyir Defteri'ndeki çok beğendiğim Murakami yazısı için buraya tıklayın lütfen.
Dec 20, 2012
Yaban Koyununun İzinde
Etiketler:
2012 Kitapları
,
Büyülü Gerçekçilik
,
Doğan Kitap
,
Japonya
,
Kurgu
,
Yazar Ayları
Subscribe to:
Post Comments
(
Atom
)
Ben de etkinlik çerçevesinde Sahilde Kafka'yı okuyorum, az kaldı, sanırım yazısını haftasonu gönderirim. Murakami benim de çok merak ettiğim bir yazardı, çok bahsediliyor. İmkansızın Şarkısını okumak istiyordum çünkü filmini "kitabı daha okumadım" diyerek izleyememiştim. Neyse Sahilde Kafka fena değil, page turner dedikleri türden, insan ne olacak diye merak ediyor ilerliyor surekli. 650 sayfa kitap, her akşam 200-250 sayfa okudum. fakat biraz tuhaf gelen yönleri var...
ReplyDeleteMerakla bekliyorum Sahilde Kafka yorumunu. Bu kitaptan sonra bana page turner modunda bir Murakami gerekli ilerleyen zamanlarda.
ReplyDeleteOkuma grubumuzla okumuştuk bu kitabı ve bende yazarı ilk bu kitabı ile tanıyorum. Kitap bittiğinde "ee ne oldu şimdi yani" demiştim/k.. Fakat sonradan kitabın konusunu düşündükçe bazı şeyler daha iyi oturdu kafamda. O yüzden bir yazarın en 2 kitabını okumak gerek diye düşünüyorum...
ReplyDeleteİyi okumalar, iyi akşamlar.
Bazen insanların Murakami okumaktan ziyade, Murakami okuduğunu söylemekten keyif aldığını düşünüyorum. Bir süre önce özellikle seçerek İmkansızın Şarkısı'nı okudum ama senin tabirinle heves ettiğim kadar beğenemedim ben de bu romanı. Beklentiyi mi yükseltiyoruz nedir.
ReplyDeleteBitti sonunda Sahilde Kafka:
ReplyDeletehttp://maledisant.blogspot.com/2012/12/kitap-murakami-sahilde-kafka.html
Murakami o kadar çok konuşuldu ve populer oldu ki, okuyunca hayal kırıklığı olması mumkun. Herkes kafasında farklı bir şey kuruyor haliyle