Orijinal Adı: Çöplüğün Generali
Türkçe Adı: Çöplüğün Generali
Yazar: Oya Baydar
Sayfa Sayısı: 256
Değerlendirmem: 3/5
Ben bu kitabı okurken...: ...Konsantre olmayı hiç beceremedim :(
NEDEN BU KİTAP?
Bundan 10 sene önce Oya Baydar'dan Sıcak Külleri Kaldı adlı romanı okuyup çok beğenmiştim. Sonrasında ise Oya Baydar'dan hiç kitap okumadım. Türk yazarlara daha fazla vakit ayırma gayretlerimin pek bir arttığı bir dönem yazarın başka ne kitabı varmış diye bakınırken bilim kurgunun alt türlerinden birinde roman yazdığını görünce de pek sevinmiştim. Sonra kitabı almadım bir türlü. Neyse ki Damla bir kitaplaşma etkinliği düzenledi ve ben de sevgili İrem ile eşleştim. Etkinlik sayesinde edindiğim kitaplardan biridir yani bu kitap.
KONUSU:
Olaylar gelecekte bir zamanda Türkiyemsi bir ülkede geçiyor. Bu ülkede yaşayan insanlar Üç Maymun Virüsü adındaki H2M3 virüsünün etkisiyle ne var ne yok "unutma" hastalığına yakalanmış durumdalar. Diğer bir deyişle, virüs herkesin hafızasına temizinden bir format atmış. Bir dönemlik zaman dilimi, bir bölge herkese unutturulmuş. Şiddeti 7'nin üzerinde bir depremden kaynaklı olduğunu iddia edenler var ama somut sonuçlara ulaşabilen yok.
Unutulanları hatırlama kısmı, havaalanına giderken yolunu şaşıran bir psikologun merak edip o herkesin hafızasından silinen o bölgeye girmesiyle başlar. Biri jeolog, biri gazeteci olan arkadaşlarından yardım isteyen psikolog ne kadar uğraşsa da istediği bilgilere ulaşamamaktadır. Neden mi? Bir güç "hatırlanmaması gereken yaşanmışlıkları" tanımlamış ve gerekeni yapmıştır.
DEĞERLENDİRMEM:
Ne yaptıysam olmadı. Bu kitap bir türlü içine çekemedi benim gibi bir bilim kurgu severi. Konsantrasyonumu sağlamak için en ideal koşulları yarattım kendime olmadı. Ara verdim, baştan başladım, olmadı. Gördüm ki okuyanların çoğu beğenmiş. Ben de beğenmek istedim, ortada bir yerde kaldım. Aslında 5 üzerinden 2 verecektim de Türk bir yazardan çıkması ve kitabın ortalarındaki "dönüşüm" hatrına 3 yıldız verdim. (Zaten o dönüşüm olmasa bu kitap nasıl biterdi, ben de bilmiyorum).
Şimdi bu bir distopya romanı aslında ama yaratılan distopik dünyanın temeli yok. Kişiler var, münferit bir olay var ama tüm bunların geçtiği dünyanın kendisinin tarifi eksik romanda. Artık yazar bunu her okurun kendisinin hayal etmesini mi istemiş, roman mı kısa kalmış, canı mı istememiş, anlamadım. Kitabın ikinci yarısında George Orwell'in 1984'ümsü bir hava sezseniz de eksik ve gediklerden parçalar düzgünce birleşemiyor. Yazarın teknoloji konusunda bilgi eksikliğinden mi yoksa hayal gücünün o şekilde çalışmamasından mı emin değilim ama kitaptaki bu teknolojik yoksunluk bilim kurgunun inandırıcılığını da almış götürmüş.
Merkezde "kollektif bilinç kaybı" gibi sağlam bir tema olması ve çöplüğün bu distopik dünyanın en temiz yeri olmasının tezatlığı ilgimi çekti ama toplamda bu sefer olmadı Oya Baydar.
Arkadaşlar, yorumum kitaba ilgisi olanları, okumayı düşünenleri tereddüde düşürmesin lütfen. İnsan sürekli bu türde kitaplar okuyunca her kitaptaki hayal gücünün, kurgulanan dünyanın ayrı harikalar yaratmasını bekliyor.
@ Tombilerin En Fıstıklısı: Denemesine denedim canımcım ama beceremedim bu sefer...
Distopya okumayı pek seviyorum ama okuduktan sonra da kendime gelemiyorum bir türlü. Biraz da vasatımsı olunca kitap anladığım kadarı ile, okunabilir diye düşündüm, çok etkilemez. Ama sonra da emin olamadım,bilemedim hiç. Bu sefer de zaman kaybı mı olur dedim. Arada kaldım.
ReplyDeleteBen de bu kitabın ne okunmasını önerebiliyorum, ne de okunmamasını...
DeleteBen Ankara'ya taşındım! artık sahaflara daha yakınım, haber vereyim istedim. =)
ReplyDeleteHoş gelmişsin Ankara'ya. Sahaf turlamaya karar verdiğin bir hafta sonu katılmak isterim sana. Bu şehrin sahaflarını benden iyi biliyorsun gibi geliyor bana :)
Deleteçok isterim =)
Deletesahafları çok iyi bildiğim söylenemez ama keşfederiz sanırım. zafer çarşısına tek başıma gitmeyi bile beceremiyorum henüz =)
distopyaları ben de seviyorum. bu kitap ilk çıktığında ilgimi çekmişti. fakat okuduğum bir kaç değerlendirme, yazı vs. ile biraz kitaptan uzaklaştığımı söyleyebilirim.
ReplyDeletebizzat okuyup karar vermek gerek ama ne yazık ki çok da vaktimiz yok:)
teşekkürler kitap değerlendirmesi için. keyifle okudum.
Kitaptan hali hazırda uzaklaştıysanız benim yorumum da tuzu biberi olmuştur artık. Bu ara o kadar popüler ki distopya türü insan hangisini nasıl önceliklendireceğini şaşırıyor.
Delete:) olsun başka kitaplara bakalım :)
ReplyDelete